blog-img

Yasal defterlerden UFRS'ye dönüşüm; standart farkları için devam eden düzeltmeler

Yasal defterlerden UFRS’ye geçiş süreci, yerel muhasebe standartlarına dayalı kayıt sistemlerinden, küresel çapta kabul görmüş UFRS (Uluslararası Finansal Raporlama Standartları) sistemine geçişi ifade etmektedir. Bu süreç, şirketlerin mevcut muhasebe sistemlerinin uluslararası standartlara uygun hale getirilmesini içermekte ve bu doğrultuda sürekli düzeltmeler yapılmasını gerektirmektedir.

Yasal defterlerden UFRS’ye dönüşüm sırasında standart farklarından kaynaklanan düzeltmelerin gerçekleştirilmesi, mali tabloların doğruluğu ve tutarlılığı açısından büyük önem taşımaktadır. Süreç boyunca yapılan düzeltmelerin, UFRS’nin belirlediği temel ilkeler çerçevesinde uygulanması gerekmektedir. Standart farklarından kaynaklanan düzeltmeler, finansal raporlamanın şeffaflığını artırırken, aynı zamanda şirketin uluslararası finansal piyasalarda rekabet gücünü de yükseltmektedir.

Yasal Defter ve UFRS Farkları Nelerdir?

Yasal defterler, her ülkenin kendi mali ve vergi düzenlemelerine göre belirlenen muhasebe kuralları çerçevesinde tutulmaktadır. Yerel mevzuatlara dayalı yasal defterler, özellikle vergi kanunları ve yerel ticaret kanunlarına uygun raporlama yapmak amacıyla kullanılmaktadır. Buna karşılık, UFRS uluslararası düzeyde finansal raporlama standartları belirleyerek, şirketlerin finansal tablolarını küresel bir uyum içinde hazırlamalarını öngörmektedir. Yasal defterler ve UFRS arasında pek çok önemli fark bulunmaktadır.

Öncelikli olarak UFRS, muhasebe politikalarının daha geniş bir kapsamda ele alınmasını gerektirir. Yasal defterlerde gelir ve gider kalemleri daha basit şekilde raporlanırken, UFRS, özellikle varlıkların yeniden değerlemesi, karşılıkların muhasebeleştirilmesi ve amortisman yöntemleri konusunda daha detaylı açıklamalar yapılmasını talep etmektedir.

Yasal defterlerde genellikle sadece nakit akışları ve mali sonuçlar raporlanırken, UFRS, aynı zamanda şirketlerin finansal durumunu daha geniş bir perspektifle ele almayı hedefler. Örneğin, yasal defterlerde varlıkların maliyet esasına göre değerlenmesi yaygındır, ancak UFRS bu varlıkların piyasa değerine göre yeniden değerlenmesini zorunlu kılabilir.

Yasal Defterden UFRS'ye Nasıl Geçilir?

Yasal defterlerden UFRS’ye geçiş süreci, adım adım ilerleyen, titizlikle planlanması gereken bir dönüşüm sürecidir. Bu süreç, mevcut muhasebe sistemlerinin UFRS standartlarına uyarlanması ve finansal tabloların yeniden yapılandırılması ile başlar. İlk olarak, şirketlerin muhasebe politikaları gözden geçirilir ve UFRS’ye uygun hale getirilmesi gereken kalemler tespit edilir. Bu aşamada, muhasebe sistemi üzerinde gerekli düzeltmeler yapılmakta ve UFRS’nin gerektirdiği raporlama formatlarına uygun yeni hesaplar açılmaktadır.

Geçiş sürecinin ikinci aşaması, yasal defterlerde yer alan varlıkların, yükümlülüklerin, gelirlerin ve giderlerin UFRS standartlarına göre yeniden düzenlenmesini içerir. Bu aşamada, varlıkların piyasa değerine göre yeniden değerlendirilmesi ve karşılıkların UFRS standartlarına göre hesaplanması gerekmektedir. Yasal defterlerde bulunan amortisman ve değer düşüklüğü hesaplamaları, UFRS’ye uygun şekilde yeniden yapılandırılmalıdır. Ayrıca, geçiş sürecinde geçmiş yıllara ait mali tabloların da UFRS’ye uygun hale getirilmesi gerekmektedir. Bu aşamalar, genellikle sistematik düzeltme kayıtları ile tamamlanmakta ve mali tabloların geçiş süreci boyunca tutarlılığını koruması sağlanmaktadır.

Standart Farklar Nelerdir?

Yasal defterler ile UFRS arasında önemli standart farkları bulunmaktadır ve bu farklar mali tabloların farklı şekillerde hazırlanmasına yol açmaktadır. Bu farkların başında muhasebe politikalarının farklı yorumlanması gelmektedir. Yasal defterlerde kullanılan muhasebe politikaları daha çok yerel mevzuatlara göre şekillenirken, UFRS, uluslararası standartlara uyumlu bir yaklaşım sergilemektedir.

Bir diğer fark ise, değerleme ve ölçüm esaslarıdır. Yasal defterlerde varlıklar genellikle maliyet bedeli üzerinden değerlenir, ancak UFRS, belirli varlıkların yeniden değerleme yöntemine göre raporlanmasını zorunlu kılmaktadır. Bu durum, özellikle gayrimenkul, makine ve teçhizat gibi kalemlerde farklılık yaratmaktadır. Yasal defterlerde amortisman hesaplamaları sabit oranlı ve süreye dayalı olarak yapılırken, UFRS’de varlığın ekonomik ömrü ve kullanım durumu göz önünde bulundurularak daha esnek bir amortisman yöntemi kullanılmaktadır.

Karşılıkların muhasebeleştirilmesi de bir başka önemli farktır. Yasal defterlerde genellikle karşılıklar, tahmin edilmesi güç durumlar için ayrılmakta, ancak kesin tahakkuk etmeden mali tablolara yansıtılmamaktadır. Buna karşılık, UFRS, karşılıkların daha öngörülebilir ve ihtiyatlı bir yaklaşımla raporlanmasını talep eder. Bu da, mali tabloların gerçek durumu daha doğru bir şekilde yansıtmasına imkan tanımaktadır.

Bu tür standart farkları, UFRS’ye geçiş sürecinde sürekli olarak düzeltme kayıtlarının yapılmasını gerektirmektedir. Düzeltmeler, yalnızca mali tabloların hazırlanması aşamasında değil, aynı zamanda raporlamanın tüm aşamalarında uygulanmalıdır.